Gökova Koyları I Türkiye I Bölüm 1
- to Boat Life
- 20 Ara 2022
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Oca 2023
‘’Roma’yı gör de öl; Gökova’yı gör de yaşa…’’ Halikarnas Balıkçısı’nın yazarı, sevgili Cevat Şakir Karaağaçlı çok güzel özetlemiş.
Gökova'yı görünce yaşayıp bu eşsiz cenneti keşfetme arzusu kaplıyor içinizi
Biz de keşifler ve yazılarımızda Gökova'yı anlatacağız. Körfez Akyaka'dan Datça'nın kuzey kıyılarına ve Bodrum'a kadar uzanıyor.

Motor yat ve lüks gulet kiralayanların en çok büyülendiği körfezlerin başında geliyor Gökova. Mavi ve yeşilin her tonunun dans ettiği belde.
Ama sadece tekne değil, birçok noktasına araç ile de ulaşım var. Özellikle kampçılar Gökova'yı çok beğenecekler.
Fotoğraf meraklılarının işi zor, o kadar harika bir doğa ki, yol boyunca fotoğraf çekmekten dolayı varmak istediğiniz yere asla tam saatinde ulaşamayacak ve geç kalacaksınız ve bu durumu da çok sonra fark edeceksiniz, çünkü Gökova'da zamanı unutacaksınız, öylesine büyüleyici bir güzellik var.
Karacasöğüt Koyu
Karacasöğüt Gökova Körfezi’nde mavi yolculuk teknelerinin popüler uğrak yerlerinden birisi konumunda. Etkileyici koyu, doğal bir havuza sahip şelalesi, mağarası ve antik yerleşim kalıntıları ile ünlüdür.

Çam ormanlarının denizle birleştiği çok güzel bir yer.
Karacasöğüt Koyu’nda ayrıca küçük bir marina, 15 yat kapasiteli küçük bir iskele, yelken okulu, restoran ve market bulunmakta. Ormanlık alanlardaki patika yollarda ayrıca doğa yürüyüşü ve trekking yapılabilmekte.
Denizi temiz, dip yapısı kum ve yosun karışımıdır. İyi demir tutar. Korunaklı, ayni zamanda bir kış limanıdır. Söğüt Limanı’nda demirlenecek veya yanaşılacak yerler çoktur. Zaten Söğüt , Gökova koylarının en büyük yerleşim yeridir. Koyun içinde uygun yerlerde, rahatlıkla alargada kalacak noktalarda bulunur. Ancak koyun doğu yakası öncelikle meltem rüzgârlarına açık olduğu için barınmak için önerilmez, belki sakin havalarda. Bu kıyı şeridinin güneyinde ünlü denizci Piri Reis’in gemilerine su ikmali yaptığı, kendi adıyla anılan çeşme bulunmaktadır.
Sedir ( Kleopatra ) Adası

Sedir Adası Örenyeri Kerme Körfezi'nde bulunan görülmeğe değer güzellikte, antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğüdür.
Antik çağdaki ismi Kedrae veya Cedrae olup, adada bu dönemden kalma kalıntılar bulunmaktadır. Tarihsel gelişmesini MÖ. 6. yüzyıldan başlayarak izleyebildiğimiz Kedrae, Karya’nın önemli kentlerinden biriydi. Bazı kaynaklara göre Karya kral aileleri yazlarını bu adada geçirirlerdi. Daha sonraki yüzyıllarda söz konusu ada Rodos Peria'sının (karşı yakasının) önemli kasabalarından biri olarak kabul edilir. MÖ 454 - MÖ 428 yıllarında Karya birliğine katılan Kedrae daha sonra Attika - Delos Deniz Birliği’ne girmiştir
Tekneler için pek korunaklı bir ada değil, hem yükseltisi az olduğu için rüzgar alan bölgedir. Ayrıca deniz tabanı kum ve batık yapılar nedeniyle sığ olup dikkatli seyir yapmakta fayda var.

Adanın en bilinen ve 2. ismini aldığı meşhur plajı ( kuzeydeki küçük plaj ) efsanaye göre Kleopatra ile Mark Antonius’un deniz banyosu yaptığı yermiş. Plajdaki kum kimyasal özelliği nedeniyle çoğalabilen, ateşte yanan ve dokusu nedeniyle de denize kendine özgü bir turkuaz renk vermekte olup, bu özel plaj koruma altındadır.
Adada tiyatro ve tarihi kalıntılar ziyaret edilebilinirken, Kleopatra'nın güzelliğinin sırrı olan çamur ile de banyo yapılabilir.
Ada'ya ulaşım tekne yolu ile olsa da , yakındaki Çamlı limanına Marmaris'ten otobüslerle ulaşım mümkün. Ayrıca diğer bir yol da Akyaka'dan buraya hareket eden tekneler.
Özel yat ve Gulet'lerin de uğrak yeri olsa da burada fazla kalmazlar.

Çanak Koyu, Karacasöğüt'ten çıktıktan sonraki koy, son derece korunaklı olup, kış aylarında dahi teknecilerin sığınağı olabilecek bir koy'dur. Gökova bambaşka bir doğaya sahip. her belde gibi burası da Türk Rivierası'nın harikalığını yansıtıyor. Sit alanı olması ve erişimin kolay olmayışı nedeniyle de hâlâ bâkir kalabilmiş ama son yıllarda özellikle bu bölgede orman yangınlarının yaşanması insanın aklına farklı soru işaretleri getiriyor.
Çevresinde yerleşim yeri olmayışı ve turizm tesislerinden uzaklığı nedeniyle, denizi ve toğrağı henüz tertemiz. Bazen "binlerce yıl önce yaşamış medeniyetten sonra insan ırkı buraya ayak basmamış mı.?" diye düşündüğünüz yerler oluyor. Erişim genelde deniz üzerinden yapılıyor. Ama birkaç yıldır denize olan ilginin artması ve liman sayılarının çoğalması nedeniyle de Gulet , Yelkenli ve Motor Yacht sektöründe faaliyet gösteren turizm firmaları başta olmak üzere, özel tekneler de alternatif rota ararlarken , Gökova koyları yavaş yavaş kalabalıklaşıyor. Burada alternatif çok fazla. Coğrafi yapı girdili-çıktılı. Umarız temiz kalır ve duyarlı insanların uğrak yeri olur.
Değirmenbükü Koyu
El değmemiş diyebileceğimiz ve bölgenin en büyük koyu'dur. İçerisinde bir kaç koyu barındıran bölgedir. Gökova Zeytin Adası' buraya adeta bir kapı gibidir.

Sadece tekne ile değil, araç ile ulaşım mümkün olup, artık karavan ve çadır kampı yapanların da uğrak yerlerinden. Ayrıca her yıl düzenlenen Uluslararası Motorsporları Yarışları'nda Marmaris etabının en önemli bölgesi durumundadır. Yeşilbelde'den buraya yol vardır ama arazi aracı veya atv tercih edilmelidir.
Koy güneyine ilerledikçe daha da büyüleneceksiniz, ciğerlerinizi açan çam ve iyot kokusu ile birlikte kuş sesleri ruhunuza, aklınıza, kalbinize şifa olacak.
Okluk Koyu
Korunaklı, doğa harikası bir koy. Türk Denizciliğinin duayenlerinden Sadun Boro kaptanın yaşamış olduğu koydur. Girişinde Okluk Burnu’nun uzantısında bulunan kayaların üstünde heykeltıraş Tankut Öktem’in yaptığı deniz kızı heykeli 1995 yılından beri koya bekçilik eder.
Sadun Boro Gökova Körfezi’nde kendisine ve teknesi Kısmete gösterilen misafirperverlikten dolayı bu heykeli armağan etmiştir, kitabesini de üstüne yazmıştır. içerisinde teknelerin bağlanabileceği bir iskele ve lezzetli yemekler yiyebileceğiniz iyi bir restaurant var. Burada en taze balıkları tüketeceğinizi anlatmamıza galiba gerek yok. Müdavimlerinin yanı sıra bilinen bir yer ve ulaşımın diğer koylara göre kolay olması, korunaklı yapısı nedeniyle yaz kış burası hareketli

Körfez güneyinde tekneci bulamazsınız, Okluk Koyu’nun batısında güneye doğru uzanan Malderesi Koyu’na tekne giriş yasağı vardır.
İngiliz Limanı
Burası için denizciler şöyle derler "dünya yerinden oynasa tekneniz yerinden oynamaz". Büyüleyici bir atmosferi vardır. Sanki burada sizi kimseler bulamayacak gibi korunaklı. İsmini de böyle bir saklanma olayından almıştır.
2.Dünya Savaşı sırasında İngiliz gemileri Alman gemilerine Ege açıklarında zarar verdikten sonra gelip buraya sığınmışlar ve üzerlerine ağaçlar da örtülünce Alman gemileri ve savaş uçakları onları bulamamışlar.
Cam gibi suyu sayesinde ve fazla derin olmayan yapısı nedeniyle de en eşsiz yüzme seansları burada olur diyebiliriz.

Hırsız Koyu
Bu nasıl bir doğadır diye hayran hayran seyredersiniz. adını da gönlünüzü çalan güzelliğinden alır. İngiliz limanına komşudur ve Değirmenbükü körfezinin kuzeyinde yer alır.
Buranın enteresan bir hikayesi yok. Zaten bazen sadelik yeterlidir.
Güney rüzgarlarına dikkat etmekte fayda var

Comments